21 Temmuz 2011 Perşembe

İnternet Bir Oyun Bahçesidir

7 bacaklı örümcek çizimiyle ödeme yapmaya çalışan internet trollünün
e-postalarını daha önce hepimiz aldık. Hatta bir dönem o kadar moda oldu ki, 9gag, Kuvatoon, Tumblr ve benzeri internet sitelerinde klon trolleri de görür olduk.


İşte bahsettiğim kitap orjinal trollümüz David'in kişisel web sitesinde de paylaştığı trollemelerden, onlara gelen yanıtlara verdiği cevaplardan ve işyerindeki mesai arkadaşlarının ağzından yazdığı blog yazılarından oluşuyor. Okurken her daim bir tebessüm oluyor insanın yüzünde.


Ama şimdiden uyarayım. Bu adam Afrika'daki aç çocuklardan tutun da kendini "doğada hayata kalma" furyasına kaptırmış çakma dağcılara kadar herkesle ve her şeyle dalga geçiyor. Kendisi de dahil. Amacı insanların bencilken daha mutlu olduğunu gözler önüne serip bize kocaman bir tokat atmak değil. İnsanların başkalarını mutlu ederken bile bencil olabildiğini ti'ye almak, hepsi bu.


Blog vasıtsıyla kendisine seslenmek istiyorum; David gel Türkçe öğren canım kardeşim. Bizim haber sitelerindeki yorumculardan, sözlük yazarlarımızdan, forumlardaki klavye delikanlılarından çok güzel malzeme çıkar sana, sıkılmazsın hiç. Öperim gıdından.


Sizlerin gıdıları da öperim sevgili okurlar.

Taht Oyunları

Bu kadar uzun bir ara vermemin sebebi bu lanet olası iki kitap. Uyarıyorum, kitapları okumaya niyetiniz varsa diziyi izlemeyin. Es kaza diziyi izlediyseniz, birinci ve ikinci kitabı okumayın.


Arkadaş, ben anlayamadım. Bugüne dek kitaptan uyarlanan onlarca dizi ve film izledim ama birebir çekilenine ilk defa şahit oluyorum. Hiçbir detay mı atlanmaz, her sahne mi gösterilir yahu. Senaristlerin başarısı mı desem, yazarın yalınlığı mı desem, ne desem bilemedim.


Özetle, diziyi önce izlemiş bir okuyucu olarak kitaptan ölümüne sıkıldım. O yüzden de iki haftada anca bitirebildim. Lanet olsun.


Ha bir de Lannister sülalesine sokayım size bir şey olmasın! Dinimiz, amin.