Derler ki, kitabın ahlaklısı ve ahlaksızı yoktur, iyisi ve kötüsü vardır ve iyi bir kitap sadece hayat değil, benliğinizi de değiştirir. Bugün durduğum yerden arkama baktığımda beni ben yapan her şeyin okuduğum kitapların sayfalarında gizli olduğunu daha iyi anlıyorum. Nasıl mı?
İnancımı şekillendirmek için semavi ya da değil bulabildiğim bütün dinlerin ana kaynaklarını okudum ben. Hacıların, hocaların kendi vizyonlarına göre şekillendirdiği inanç sistemlerinden ziyade, kendi vizyonumdan mantıklı görünene inanmayı seçtim mesela. Siyasi görüşlerimin şekillenmesinde katkısı olan kitapların haddi hesabı da tutulamayacak kadar fazladır. Eğitimim gereği okuduğum tez ve makaleler de bu kitapların üzerine tuz biber.
Düşmanımı anlamak için bile kitap okudum ben zira esaslı bir kavga için önce doyurucu bilgiler gerektiğine inandım. Kendim, insanlığım hakkında da okudum. Üstelik sadece psikoloji kitapları da değil. Sırf zevk için okuduğum moleküler biyoloji kitabı bile var. Dünyayı anlamak için fizik ve kimya okudum, baktım yetmiyor sosyoloji ve tarih de okudum. Hala yetmediğini düşünüyorum, o ayrı.
Kurduğum sofralarda bile kitapların izi var. Sahi kaçınız okudu İpek Ongun kitaplarını, modern adab-ı muhaşeret bilgileri adına? İpek Ongun demişken, günlüklerinin baş kahramanı Serra'sının hayatını yaşadığımı da belirtmem gerek. Daha Ankara'ya ayak basmadan biliyordum ders aralarında Coffee Break'te oturacağımı, Bahçeli'nin o bodur apartmanlarında Bağdat Caddesi'ni yad edeceğimi.
Kitaplar sadece öngörülerimi değil, beni de geliştirdiler. Topluma karşı birey olarak sorumluluk hissediyorsam bunun tek suçlusu okuduğum kitaplardır.
Ve üzgünüm, bu toplumda acıdığım insanlar da var! İlkokuldan sonra ders kitaplarının bile kapağını açmamış olmakla övünen zavallılık müsvetteleri. Onlar, hayat bilgisi kitaplarıyla hayatın sırlarına vakıf olduğunu zanneden boş ruhlardan ibaretler. Cehaleti güç zanneden. anlamsız hayatlarını zevk bile sayılamayacak absürd kahkahalarla besleyen bu ruhlar farkında olmadan besler toplumsal prangaları.
Son olarak; sadece beni değil, okuduklarımı da okuyun. Bir ruh ateşi, suyu, havası ve toprağı olmadan tanımsız kalır; bu yaşamdaki ilahi komedyadır!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder